9 Eylül 2008 Salı

Evren'in hediyesi ;Reiki

EVREN’İN HEDİYELERİ Yazı dizisi..


Bizi çevreleyen evren sonsuz ve tükenmeyen bir enerji ile doludur.Bizi ayakta tutan da bu Evrensel enerji kaynağıdır..
Bu ay dan itibaren bu enerjileri derinlemesine inceleyeceğimiz bir yazı dizisiyle karşınızdayız..
Yaşamış olduğumuz şehir hayatı bize beraberinde dayanılmaz koşuşturmacalar, yorgunluk ,stres ve çatışmalar getiriyor.Yorulan bedenlerimiz ve zihinlerimiz ertesi güne dinç kalkabilmek için yeni dinlenme ve huzur bulma yolları arıyor.sürekli bir şeyleri yetiştirebilme telaşı,konsantre olmakta güçlük,çabuk sinirlenme ,dinlenmek için zaman bulamama,kendini mutsuz hissetme şehir insanın artık kronik rahatsızlıklarından. Yapılan yürüyüşler,koşular yada spor salonları fiziksel rahatsızlıkları kısmen bertaraf ediyor ama ruhen ferahlamak pek kolay olmuyor..
Uzakdoğu’dan dünyaya yayılan, ülkemizde de uygulanan bu yöntemler ile pozitif düşünceye ulaşıp günlük sıkıntılarımızdan kurtulmak mümkün gibi görünüyor..

Reiki içimizde her yerde ve her varlıkta olan yaşam enerjisinidir.
Dr. Mikao Usui tarafından 1800’lü yılların sonlarında Japonya’da keşfedilmiştir. Doğal olarak bedenin enerjisini dengeleyip kişiyi zihinsel ,duygusal, ruhsal yönleriyle etkileyerek sağlık huzur ve denge getirir. Reiki bütün tedavi ve terapileri destekler ve hızlandırır. Ayrıca kişinin günlük yaşamına rahatlık ve akıcılık getirerek stres azalmasına yardımcı olur. Herkes tarafından rahatlıkla öğrenilip uygulanabilen güvenli bir tekniktir..

Pratik olarak Reiki’ yi evren (REİ) tarafından yönlendirilen yaşam enerjisi (Kİ) olarak adlandırabiliriz. Bu Reiki için anlamlı bir yorum olmaktadır.
En önemli özelliği insanoğlunun genetik olarak zaten sahip olduğu iyileştirme yetisini ortaya çıkartmaktadır. Bedende meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını çözebilmek için yetersiz ve eksik kalan kendi enerjimizi dengeleyip tamamlayarak ve temelde bilinç değişikliği gerçekleştirerek ruhsal dolayısı ile fiziksel iyileşme sürecini başlatmamızın yolunu açar.
Reiki herhangi bir din yada inanç şekli değildir. Her inanca sahip insan tarafından rahatlıkla uygulanabilir.Tıbbı kesinlikle reddetmez, aksine tıbbi tedaviye destek olma işlevindedir. Hastaların mutlaka tıbbi tedavi görmesini savunan Reiki uygulayıcıları Reiki’ nin faydalarını tüm dünyanın daha iyi görmesini sağlamışlardır. Dünyaca ünlü kalp cerrahımız Mehmet Öz de ŞİFAYI YÜREĞİNDE ARA isimli kitabında bu konudaki çalışmaları ve sonuçlarını bize aktarmıştır. Reiki’ nin hiçbir zararı yada yan etkisi yoktur. Bir çok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlayıp ilaçların yan etkisini azaltmada,bağımlılıklardan kurtulmaya yardım eder .Kısaca sağlık ve kişisel gelişim anlamında pozitif etkiler yaratan Reiki hakkında daha detaylı bilgi almak için bir Reiki Master olan Dr. Turgay Köyağasıoğlu ile söyleşimize geçiyorum.

1) Reikiyle tanıştışmanızın ilgi çekici bir hikayesi olduğunu duydum,sohbetimize bununla başlayalım dilerseniz?
Reikiyle tanışmam sağlık problemleriyle oldu. 2001 yılında rahatsızlandım. Diş hekimi olarak hastane ve muayenehane ile beraber part - time çalışıyordum. Önce bir boyun fıtığı geçmişim vardı. Meslek hastalığı falan dediler ama sonra ilerlemeğe devam etti. Sırtımda ve belimde de derken 12 tane fıtık haline geldi sayı arttı. 2001 yılı, hiç unutmuyorum, kasım ayın da hastanede bir hastamın röntgenini beklerken muayenehaneye gidecektim. Tam röntgeni alıp yerimden doğrulacaktım ki doğrulamadım. Zaten 8 ay boyunca da doğrulamadım bir daha. O şekilde beni götürdüler. 8 ay tam bir kötürüm dönemim, sonrada koltuk değnekli bir dönemim vardı. 2- 2.5 yıl devam eden akut bir dönemdi. Problemin çok ileri derecede olmasından dolayı tıp tarihinde buna Inop (operasyon sansı yok) gruba girip fizik tedaviler, bol iğneler, morfin kortizon grubu, derken günlük dozajım 17 hap ve 3 iğner olmuştu, biraz olsun rahat nefes alabilmek adına. Ama bu tedavilerden sonuç alamadım. Kötürüm dönemlerimin sonlarına doğru umutsuzluktan enerji çalışmalarıyla tanıştım. Benim hiç bir zaman inanmadığım, deli saçması kabul ettiğin, hatta ciddi defansım olan bir konuydu. Hiç bir ruhani beklenti yada bu yolda hissettiğim bir şey yoktu. Sadece ayağa kalkıp yürüyebilmek ve ihtiyaçlarımı giderebilmek için çıktığım bir yoldu..

2) Bu konuda hangi eğitimleri aldınız?
Reiki 3 aşamalı bir öğreti. 1.2.3. eğitim, ustalık ve hocalık aşamalarını hızlı bir şekilde aldım. Bunun nedeni hocamın yönlendirmesidir. Beni ilk gördüğü günden beri sen Reiki öğretmenisin derdi. Hareket edemediğim o dönemde normal fonksiyonlarımı yavaş da olsa yerine getirebilmeye başlamıştım. 2001 in Kasımından 2002 in Haziranına kadar tamamen iptaldim. 2003 yılının Şubat ayında da eğitim vermeye başladım. Reiki öğretmeni olduğumda rahatsızlıklarımın bir kısmı devam ediyordu. Arkasından Ra-Sheeba ile tanıştım. Ra-sheeba da şoklama bir tedaviyle işin içine girdi. Güzel bir sinerji oluşup hepsi birbirini desteklemeye başladı. Derken Kundalini Reiki eğitim alanıma girdi. Değişik enerji terapileriyle zihinsel ve duygusal rahatsızlıklarımın, doktorlarımın dediği gibi fiziksel etkenlerden kaynaklanmadığını fark eder oldum

3) kişisel yaşamınızda neler değiştirdi?
Her şeyden önce insanlara ve kendime olan bakış açım değişmişti. Farkında olmadan kendimi ne kadar cezalandırdığımı hissettim. Ne kadar kendimi sevmediğimi, diş hekimliğini, yani mesleğimi sevmediğimi fark ettim. Ne istemediklerimin listesiyle uğraştığımı, ancak Turgay sen ne istiyorsun sorusunu kendime sormadığımı fark ettim. Sağlık problemlerimi elemine edip, hastalık denilen şeyin vucudumuzun bize vermiş olduğu mesajlar ve küçük mektuplar olarak almaya başladığımda, sıra kendimi sorgulamaya geldi.
Bunun sancılı bir dönem olduğunu belirtmeliğim. Size sunulan bir hayatı, sizin seçmediğiniz, aslında seçtirilen bir hayatı yaşamak istemediğinize dair bir durum ortaya çıkıyor.
“Bundan sonra ne yapacağım?” demekte cesaret işi gibi geliyor yada korkularını beraberinde getiriyor. Ama bedenim ve sistem bunu o kadar sık bağıra çağıra: “Hadi artık şunu yapma bunu yap” diye “mektuplar” gönderiyordu ki, bende yapmaya başladım.
İnsanları artık fizik bedenden ibaret görmemeği, meğerse tül perdenin arkasında muazzam bir derya olduğunu fark etmekle başladım. İlişkilerim değişmeye başlamıştı. Olumlu ve olumsuz. Açıkçası her anlamda. İyi ki de değişmiş..



4) Bio enerji ile arasında bir fark varmı?


Temel fark şu. Reiki’ deki en önemli espri şu: Reiki evrensel enerjisi diye tercüme edilen bir şeydir. Bir Reiki öğretmeni daha önce tecrübeli olan üstat tarafından “inisiyasyon” uyumlanma dediğimiz özel bir ritüelle, tam bizim Anadolu kültüründe el verme ritüeline bağlamasıyla başlayan ve ömür boyu kullanabileceğimiz bir enerjidir. Reiki evrensel yaşam enerjisidir, yani kişinin enerjiyi kullanabilmesiyle ilgili yeteneği ,konsantre olabilme, kendi enerjisini güçlendirme yeteneği falan değildir. Bio enerji ise kendi Kİ enerjisi ile çalışan kişiler dolayısıyla bu enerjiyi güçlendirebilmek için bir çok detoks programı ve bir çok konsantrasyon tekniği, meditasyon teknikleri gerekiyor. Reiki’ de böyle bir şey yok.
REİ ye (evrene) bağlanıyorsunuz. Dolayısı ile en temel fark, Kİ enerjileri ile çalışan bio enerji ustalarından farkı bizim kendi enerjimizi kullanmayışımızdır..
Dolayısı ile çalıştıkça tükenmeyişimizdir.Tam tersi her şifada her enerji aktarımında biz daha çok besleniriz. Biz o enerjiyi çekerek kanallık yaptığımız için burada söyleyeceğim en önemli fark ta başarısız lık diye bir şeyin olmamasıdır. Kişinin yetenekleri ile alakalı değildir.
“Bak ben ne güzel Reiki yapıyorum…” diye bir durum da yoktur. Herkesin yapabileceği dolayısı ile egolarıda çok güzel terbiye eden bir öğretidir.





5 ) Terapiyi uyguladığınız kişinin buna inanıp inanmaması onun şifalanmasını etkiler mi?

Temel prensip istemesidir. Reiki özgür iradeye saygıdır ve kişiye göre çalışmaz. Kısaca bir izin mekanizması mevcut. kişi istiyor yada istemiyorsa hiç müdahale etmeden ama inanmıyorsa da bir sakıncası yoktur aynı şekilde enerjiyi sayesinde şifayı alabilir.






6) En çok hangi rahatsızlıklarla size başvuruluyor?

Sivilceden kansere bütün hastalık gruplarını genel yelpazede değerlendiriyoruz. Yani her hastalık için destekleyici ve bütünleyici bir tarafı vardır Reikinin. Her hastalığın bir zihinsel nedeni vardır. Birbirinden “farklı” olan zihinsel nedenleri vardır. Dolayısı ile her hastalık için çalışılabilir. Belirli hastalıklarda daha hızlı cevap verdiği bir gerçek. Omurga rahatsızlıklarında, dizlerle ilgili problemlerde ve dünya genelinde tıkandığımız migren gibi sinüzit gibi, yani kronik, bir türlü çözülmeyen rahatsızlıklarda Reikinin faydası daha net görülebilir, çünkü fiziksel olarak yaşadığımızı sandığımız hastalıkların, kabul edelim yada etmeyelim, zihinsel ve duygusal tarafı da var. İnsan bedeni fiziksel bedenden ibaret değil. Bir zihin ve duygu bedeni ve çok önemli bir segment olan ruhsal bir beden var.
Onun için fiziksel anlamda tıp gereken tedaviyi yapmaya çalışıyor ama bir şeyler eksik kalıyor.
Ben de Hipokrat yemini etmiş, batı tıbbından gelen bir hekim olarak konuşuyorum.
Ben de bir çok fiziksel tedavi yöntemi içinde bulundum ve bu tedavileri yaptım ama tıkandığım yerler olduğunda, itiraf edeyim, her şey dört dörtlük göründüğü halde bir soru işareti kalıyordu. Hasta memnun değildi. Meğerse ne derinlikler varmış ,insan bir deryaymış.



7) Ne kadar sıklıkla uygulatılmalı?

Benim söylediğim bir laf var: Şifa aslında an da biter ve tamamlanır. Bunu bir saniye olarak ta alabilirsiniz yada anı farklı boyutlarda da algılayabilirsiniz
Mühim olan kişinin iyileşme isteğidir. Eğer iyileşmek istediyse bu kararın bütün seviyelerinde fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak ta verdiyse, bir saniyede işlem biter. Bu çoğu kişiye inandırıcı gelmez. Bir dokunuşla iyileşemem ki gibi bir kalıp var. Biz sadece kendi algılarımızla yaşıyoruz. Yani böyle algıladığımız, bunu doğru saydığımız için kendimize engel koyuyoruz. Evet, tavsiye süreler vardır.



9) Uygulayanlar arasında fark var mı dır?

Her kişi aynı derecede Reiki kanallığı yapabilir,bu bir yetenek işi değildir.




10) Peki bizler bu yöntemi kullanmak için uygun bir Reiki ustasını seçtiğimizi nasıl anlayabiliriz?

Bir soy ağacımız var bizim. Yani bu işin başlangıcı üstat Mikao Usui adındaki zattan günümüze kadar el vermelerle gelen bir silsile. Bu soy ağacından olması tabi ki çok önemli. Yani gerçekten bir Reiki Master olması gerekiyor. Tabi kişinin bilmesi zor, Reiki masterim diyen kişiyi de sorgulaması zor. Araştırmalarını tavsiye ederim. Yani bir şekilde yıllardan beri kendilerini ispatlamış kişilerin kanallığını önemsiyoruz.



11) Bu pahalı bir yöntemi? Yada hastalıkların ciddiyetine göre fiyat farklılıklarıyla karşı karşıya kalınıyor mu?


Gerçekten cüzi ücretlerle ve genelde de ücretsiz olarak çalışan çok arkadaşımız var. Bu hakikaten çok önemli. Sadece başlangıçta belli bilgilendirmeyle, beklide bir danışmanlık ücreti alabilirler. Ücreti ödemek önemlidir aslında, çünkü insanlar bir bedel ödediklerinde kıymetini daha fazla anlıyorlar, buda bir gerçek.
XYZ hastalıklarının tedavisiyle ilgili yapılan masraflar yada giderler hesaplanacak olursa, Reikinin bir günlük aldığınız eğitimi ile yada üç beş günlük yapılan küçük kürleri sonucunda gelinen nokta pahalı değil, aksine bedava sayılır. Hatta meslektaşlarım hiç kızmasın hele eczacı arkadaşlarım hiç kızmasın ama normal bir ağrı kesiciye verilen ücreti düşünün, hayatınızda içeceğiniz ağrı kesicilerin yada ne bileyim antibiyotiklerin parasını koyun, bir de Reiki için vereceğiniz bir eğitim ücretini..
Yani fiyat kabul edilemeyecek kadar ucuz yada bedava sayıla bilinecek bir şey.


12) Eğitim almak isteyenlerde yaş sınırlaması var mı?


6 yaştan itibaren diyoruz. Benim en küçük örgencim 6 yaşındadır, en büyük örgencim ise 92.
Yani her yaşta tahsilli, tahsilsiz ,inançlı ,inançsız, entellektüelitesi yüksek yada ilkokul iki terk hiç fark etmez herkese acık bir öğe. 6 yaştan itibaren dememizin sebebi eli kağıt kalem tutsun anlamında. Her insanın rahatlıkla uygulaya bileceği bir şey. Kesinlikle bir yetenek işi yada konsantrasyon tekniği gibi bir şey değildir ..




13) Reikinin 3 aşamalı bir eğitim olduğunu söylemiştiniz. Bu yeterli mi yoksa kişi kendini daha fazla geliştirebiliyor mu?

Harika bir soru. Evet kitabi olarak 3 aşamadan bahsediyoruz. 1. aşama fiziksel şifayı 2.aşama zihinsel ve duygusal şifayı 3. aşamada ruhsal şifayı hedefleyen diye kitabi bir 3 aşama bilgisi var. Eğer 3 aşama sonunda kişi eğer ben oldum diyorsa kişinin hiç bir şey olmadığının göstergesidir bu. Derece olarak derece ve aşaması var gelinen son nokta gibi gözükse de Reiki sonsuz aşamalı bir hayat öğretisidir. Bu bir araç değil amaçtır. Amaç insandır, insanın tekamülüdür. İnsanın hayat kalitesinin her anlamda artmasıdır. Bu anlamda harikulade destekleyen bir araçtır, bunu aşaması da yoktur. Reiki her zaman bize ne istiyorsak,o daha da vermeyi destekleyen bir enerjidir.




14) 2012 için dünyanın sonu gibi genel bir görüş var,bu konudaki düşünceleriniz neler?



Gidişle ilgili benimde sorularım var tabi kafamda. Şöyle ki bütün takvimler 2012 de çakışıyor bir şekilde.
Ben insanların bu kader kabul ettiği 2012 yi değiştire bileceği inancındayım. Çok fazla kıyamlardan kıyametlerden bahsediliyor. Bende bir çok şeyin kıyamı olacağına inanıyorum. Mesela anlayışların kıyamı.
Zannedildiği gibi yer yerinden oynayacak, şu olacak bu olacak modelini biz istersek, şöyle bir kalbimizle bakmayı bir hatırlarsak değiştireceğimize inanıyorum.
5 -10 sene önceki Turgayla şimdiki Turgay arasındaki farkı görüyorum. 5 yılda bir hepimiz zaten değişiyoruz bilgisinin ötesinde bir şeyden bahsetmek istiyorum. Biz bugün böyle bir röportaj yapıyoruz.
Niye?
Yani arkadaşlarımızla oturup bir maçı konuşacağımız yerde başka şeyleri konuşur olduk.
Sorguluyoruz ,sorular soruyoruz ,kendimiz ve insanlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Artık savaşan ülkelerin kendi insanları bile hayır diyorlar. Mutlak gerçeğe gidiş var. 2012 herkesin yüreğindeki güzellik ve korkuları görebileceği bir şekilde olacak. Bu dönüşümü sağlayabildiğimiz takdirde bakın ne güzellikler olacak.. ben buna inanıyorum.



15) Okuyucularımız size nasıl ulaşabilirler?



Ben internet sayfasını öneririm ilgilenenler olursa ,çünkü bu anlamda hakikaten gururumuz olan bir internet sayfamız var.yurtiçi ve yurtdışından bir çok üyemizin olduğu interaktivitesi yüksek hatta Türkiye deki bu anlamda en fazla hareketi olan bir internet sitesidir. Adresi www.turgayreiki.com kolay bir adrestir. Bunun özellikle forum bölümüne üye olmaları bir nick name ile merhaba diyebilecekleri ,7 bin küsür konu başlığı ve binlerce üyesi ve toplu şifa çalışmaları yapılan hiçbir beklentisi olmayan bir site. Merkezimiz İzmir’de ama birçok şehirde İstanbul, Ankara, Bursa, İzmit vs paylaşımlara gidiyoruz. Farkındalık seminerleri veriyor sevgi dolu anlar yaşıyoruz.Yalnız olmadığımızı ve olmadıklarını hissettiriyoruz bu şekilde..



16) Okuyucular için bir mesajınız var mı?



Benim naçizane tavsiyem kendilerini biraz sevmeye kendilerini tanımaya gayret etsinler. O kadar büyük olasılıklar sayesinde oluşuyoruz ki milyonlarca sperm arasından bir tanesi şanslı, birinin merhabası üzerine ailemizi seçiyoruz. Hepimiz hele ki hem hekim kimliğim hem de spiritüel anlamda insanın katmanlarını görmeye başladıkça hayranlığım gerçekten giderek artıyor. Onun için kendilerine değer verme ve sevme konusunda tekrar kendilerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyorum. Kendinizi tanımaya başladığınız zaman karşınızdakileri sevebilir hale geliyorsunuz. Evreni o bilinmezi yavaş yavaş böyle fark etmeye başlıyorsunuz



17) Aslında Reikiyi tamamen bir şifa tekniği olarak bakmamak , farkındalığımızın farkına varmak içinde bir basamak olarak görebilir miyiz?


Aslında Reiki bir şifacılık gibi görünse de aslında bu küçük bir bölümü Reikinin koca bir yelpazesinin küçücük bir kısmı şifacılık. Aslında Reiki ruhsal tekamül öğretisidir. Bunun içine şifa gibi her katman giriyor. Ama dediğiniz gibi farkındalığı fark etmektir.Bir sanattır. Çok doğru bir tespitti..







Mikao Usui’ nin beş Reiki prensibi;” bugün için şükret”,” kızma”,”üzülme”,”dürüst ol” ve “başlarına saygılı ol”
Kendinize birkaç dakika bile olsa içinize dönebileceğiniz bir zaman ayırın. Yaşamınızda olmayanlar için stres yapmak yerine olanlar için şükretmeyi deneyin, geleceği bugünün oluşturduğunu hatırlayın, gelecek için endişelenmek yerine bugünü en iyi şekilde değerlendirmeye çalışın. Kızmak yerine affetmeyi deneyin,önce kendinize sonra çevrenizdekilere karşı dürüst olun. İçinizdeki yaşam ışığının herkeste ve her varlıkta olduğunu hatırlayarak saygılı davranın. Kendinizi ve başkalarını sevin.
Sevginin en parlak ışık, en güçlü enerji ve tüm varoluşun nedeni ve amacı olduğunu hatırlayın..

Asu Mansur

www.korsanhaber.com

Hiç yorum yok: